Astım Bronşit Tedavisi, Astım bronşit nefes borularının aniden şişerek daralması ve fazladan olan salgıyı yapmasıyla oluşan bir hastalıktır. Bronşlar hava yollarının akciğerin içerisinde olan bölümüdür. Ağızdan nefes alındıktan sonra ana nefes borusundan geçerek hava akciğerlerin arasında ikiye bölünüp, nefes borularıyla akciğerin içerisine dağılmasıdır. Ana nefes borularından bölünen bu nefes borularına bronşlar denilir. Kısacası, astım bronşit alerjen ve astımın nefes borularının düzeyinde yerini aldığı için kullanılan bir ifadedir. Astım denilmekten çok fazla bir farkı bulunmamaktadır. Astım tedavisinde sonuca ulaşmak, klinik kontroller sağlanarak sürdürülür. Yaş ve özelliklerine göre hastalıkları, çocuk sağlığı veya alerjen uzmanlarına yönlendirilir. Kontrolü sağlamada güçlük çeken hastalar, mutlaka uzmana danışmalı ya da sevki yapılmalıdır.

Etyolojik olarak sınıflandırma; Alerjen astım, çocukluk döneminde %80-90 olguda, erişkin döneminde %30-50 oranında alerjen etyolojilidir. Nonalerjik astım; Bir alerjene karşı spesifik IgE varlığının gösterilemediği astım tip nonalerjik astım olarak isimlendirilir. Nonalerjik astım genellikle 40 yaş üstü kadın olgularda görülür. Ailede atopi veya astım öyküsü yoktur. Bu değerlendirmeler hastalarda gündüz ve gece yakınmalarının çokluğuna, semptom giderici ilaç kullanımı sıklığına ve solunum fonksiyon testlerine göre yapılır. Hastaların başlangıç şiddetine göre belirlenmesi, verilecek olan ilaç tedavisinin ve kontrol vizitelerinin sıklığına göre ayarlanması yapılır.

Çevre düzenlenmesi; Alerjiyi kontrol etmenin en önemli tarafı, alerji olunan maddeden mümkün olduğunca uzak durmaktır. Yine çocuğa sigarasız bir ortam sağlamak ve kimyasalları yaşamından mutlaka olduğunca uzak tutmaktır.

İlaç tedavisi; Alerjik astımı olan çocuklarda ilk tedavi, hızlı etki eden sprey ilaçlarla atak geçirmeyecekleri hale getirilmesi ön görülür. Bu ilaçların çok düşük dozda, kana karışmayacak kortizon içermesidir. İlaçların başlanıp kesilme kararı alerji uzmanınca verilmelidir.

Reflü kontrolü; Astım, doğası gereği çocuklarda yüzde 80 mide başı gevşekliği ile seyreder. Mideden yukarı soluk borusuna ve akciğerlere kaçan mide asidi, astımı kötüleştirir. Bu nedenle reflüyü artırıcı kakaolu çikolata, kek ve benzeri gıdalardan kaçınmak gerekir.

Dilaltı aşı tedavisi; Bağışıklık sistemini, saptığı alerjik yoldan normal rotasına oturtabilecek tek tedavi yöntemi damla şeklindeki aşı tedavisidir. Damla aşı tedavisi, evde uygulanabilen, çok etkili ve güvenli bir yöntemdir. Haftada dört gün ekmeğe emdirilen alerjik madde dilaltına uygulanmaktadır.

Akciğerlerde bulunan hava boruları (Bronş) iltihaplanmasıyla oluşan koyu sıvı (Balgam) ile kaplanıp daraldığında astım belirtileri meydana gelir. Hava boruları daraldığı için nefes alma zorlaşır ve hışırtılı solunuma neden olur. Yeterli hava alınamadığı için nefes darlığı hissedilir, ciltte ve dudaklarda morarma meydana gelir. Astımda mikrop öldürücü olarak karaturp, balgam söktürücü ve kramp giderici olarak meyan kökü kullanılır. Bu uygulamalar rahatlama sağlar ve destek niteliğindedir. Esas tedavisi çörek otu ve sarımsağın birlikte kullanılmasıyla bağışıklık sistemini güçlendirir.

Her hastaların yakınmaları başladığı zaman hemen alınacak şikâyet giderici rahatlatıcı ilaçlar, kısa ve uzun etkili bronkodilatörler. Hastaların çoğunda gerekli olan, yeni krizlerin gelmesini önleyen havayolları çeperlerindeki iltihabı tedavi eden koruyucu ilaçlar, anti-enflamatuvarlar.

Doğrudan solunum yoluna uygulanan ilaçlar ve solunum alıştırmaları kronik bronşite çok yararlı olmaktadır. Solunum tedavisi uygun bir alet ile çeşitli ilaçların aerosol olarak püskürtülmesi biçiminde uygulanır. Bu yöntemle antibiyotik, balgam söktürücü, bronş genişletici ve iltihap giderici ilaçlar verilebilir. İlacın doğrudan solunum yoluna verilmesi, sindirim sisteminden ve kandan geçerek zararlı etkiler yaratmasını engeller. Bu yöntemle ilaç, etkilenmesi istenen dokuya doğrudan ulaştırılabilir. Antibiyotik tedavisi yıllarca son derece uygulanmıştır. Genelde kış aylarında koruyucu antibiyotik tedavileri yapılır. Bu uygulama ile sorumlu bakterileri ve doğru antibiyotiği saptamak amacıyla balgam kültürü alınmalı, antibiyogram yapılmalıdır. Bu durumda böylece hastalık etkenine karşı etkili olan antibiyotik belirlenebilir.