Genel haliyle tanımlanacak olursa bronşit; akciğerler ile soluk borusu arasında bulunan bronşların, vücudun bağışıklığının zayıflaması sonucu mikrop kaparak iltihaplanmasıdır. Bronşların mikrop kapması; solunum yollarının işleyişinde bazı aksaklıklara sebep olur ve bu durumda bronşit belirtileri görülmeye başlanır. Söz konusu enfeksiyondan sonra bornşit belirtileri görülmeye başlanır başlanmaz, ilgili bir doktora görünmek ve hastalığı doğru bir şekilde tanımlayarak doğru bir tedavi yöntemi belirlemek gereklidir.

Tek kelimeyle özetlenecek olursa; bronşların solunum sistemindeki görevi iletimdir. Alıan ve verilen havanın sağlıklı bir şekilde iletilmesinde bronşlar çok önemli bir görev üstlenmektedir. Bilindiği gibi solunum sistemi ağız ve burundan başlar. Dışarıda bulunan Oksijence zengin hava buradan alınır ve gırtlaktan geçerek soluk borusuna iletilir. Hava soluk borusunda ilerlemeye devam ederken, burada bulunan ve sil adı verilen tüyümsü yapılar sayesinde yabancı maddelerden temizlenerek daha saf bir hale geçer. Aynı durum burun için de geçerlidir. Hava burun kılları arasından geçerken yabancı maddelerden temizlenir ve daha saf bir şekilde solunum sistemine giriş yapar. Bu yüzden; ağız yerine burundan nefes alınması tavsiye edilir. Bu şekilde temizlenere soluk borusunun sonuna kadar gelen hava ikiye ayrılır: Sğ bronş ve sol bronş. Bronşların bir ucu soluk borusuna, diğer ucu da akciğerlere tutunmuştur. Arada bir bağlantı görevi üstlenerek soluk alma veya soluk verme sırasında bir geçiş aşaması görevini üstlenirler. Bronşlar; akciğere tutundukları kısımdan itibaren milyonlarca küçük parçaya dallanarak bronşçuk denilen yapıları meydana getirirler. Bu bronşçukların sonunda da alveol adı verilen hava kesecikleri bulunur. Bu alveollerin görevi; dışarıdan alınan Oksijenle vücutta biriken Karbondioksiti değiş-tokuş etmek, böylece vücudun kan dolaşımına Oksijen tedarik etmektir. Alveollerden atılan Karbondioksit ise; yukarıda anlatılan yolun ters istikametin de vücuttan dışarı atılır. Uzun uzun anlatılabilmesinin aksine; 2-3 saniyede gerçekleşen bu olaylara soluk alma ve soluk verme denir.

Yukarıdaki solunum şemasına göre; bronşların herhangi bir enfeksiyon kapması sonucu görevlerini tam yerine getirememeleri durumunda solunum sisteminin nasıl aksaklıklar yaşayacağını tahmin etmek de zor olmamaktadır.

Bronşit sebepleri iki ana kategoriye ayrılır: Çevresel sebepler ve kalıtımsal sebepler.

Çevresel sebepler: Çevreden kapılan mikroplar sonucu vücutta enfeksiyon meydana gelmesi ve bornşların iltihaplanması şeklinde görülen bronşit çeşididir. Bu çeşitte görülen bronşit belirtileri; daha çok ani ve çabuk şekilde gelişir. Yani tipik bir hastalık gibidir, kronik bir yönü yoktur. Bir sonraki başlıkta anlatılacağı üzere; akut bronşit; daha çok çevresel sebeplerden kaynaklanan bir bronşit çeşididir.

Kalıtımsal sebepler: Vücutta taşınan genlerden dolayı gerçekleşen bornşit çeşididir. Genlerden dolayı derken; tabi ki kişiyi taşıdığı genlerin hasta yaptığı söylenmemektedir. Kalıtımsal sebeplerden kaynaklanan bronşitte; genlere bağlı olarak solunum sistemindeki bağışıklığın zayıf olması, daha kolay enfeksiyon kapabilmesi gibi risklerden dolayı çevresel zararların bronşları daha kolay etkilediği görülür. Dolayısıyla; kalıtımsal bronşitin kalıcı olarak tedavisi daha zordur. Çünkü; hastalığın her an tekrar nüksetme ihtimali vardır. Bronşit belirtileri açısından bakıldığında ise; kalıtımsal bronşitin belirtileri biraz daha kroniktir, yani süreklidir.

Yukarı sayılan sebepler ve bronşit belirtileri doğrultusunda hastalık farklı şekillerde kendini gösterir. Bu yüzden bronşitin çeşitli kategorilere ayrılarak incelenmesi gereklidir. Fakat ortak özellikleri mümkün olduğunca bir araya toplarsak; iki temel bronşit çeşidiyle karşılaşırız:

Akut bronşit: Ağırlıklı olarak çevresel sebeplerden kaynaklanır. Akutta görülen bronşit belirtileri; kronik olmayan, ani bir enfeksiyona ve ani bir iltihaplanmaya yönelik belirtilerdir. Yani tıpkı bir yaranın iltihaplanması gibi; akut bronşit de vücuda giren yabancı maddelerden ve bunlara tepki olarak meydana gelen iltihaplanmalardan kaynaklanmaktadır. Bu yüzden de sadece enfeksiyonu yok etmeye yönelik bir ilaç tedavisi uygulanması, iyi sonuçlar vermektedir.

Kronik bronşit: Burada çevresel ve kalıtımsal sebepler neredeyse eşit olarak etkilidir. Dolayısıyla her iki yönde de bronşit belirtilerine rastlanabilir. Kronik bronşitte en belirgin yön olarak bir süreklilik söz konusudur. Kronik bronşit rahatsızlığı çekenler en iki yıl boyunca öksürük ve balgam sökme rahatsızlığını rutin olarak yaşarlar. Ayrıca nefes darlığı da sık görülen bir bronşit belirtisidir. Kalıtımsal sebeplerden dolayı sadece ilaç tedavisiyle kronik bronşitin yok edilmesi zordur. İlacın yanı sıra hava değişikliği ve vitamin takviyesi gibi yöntemler de gereklidir.

Dışarıdan bakıldığında bronşit belirtileri çok benzer gözükse de bazı yönleriyle birbirlerinden ayrılırlar ve bu sayede yaşanan bronşit çeşidi tam olarak belirlenebilir. Örneğin; akut öncesi görülen bronşit belirtilerinde solunum sistemi daha çok enfeksiyona yönelik tepkiler verecektir. Yani; soluk alıp verme sırasında yanma hissedilecek, buna bağlı olarak halsizlik ve nefes darlığı görülecek, vs. Solunum aksaklıkları yaşanacaktır. Kronik öncesi bronşit belirtilerinde ise; adeta rutine bağlanmışçasına; sürekli bir öksürük, balgam sökme hırıltılı nefes alıp verme, nefes darlığına bağlı olarak kısa sürede yorulma gibi hastalıktan çok normal gibi gözüken belirtiler görülecektir. Bütün bu bronşit belirtileri; doktor tarafından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilir. Buna göre hastalığın çeşidi belirlenir ve uygulanacak tedavi programı yapılır.

0 Yorum Yapılmış "Bronşit Belirtileri"
Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin